Putin'e Akıl Danışmak!!!
Alen MARKARYAN 09 Oca 2008 01:10 am
Kaburgamın tam ortasına saplanmış hayın bir bıçakla dolaşıyorum nicedir.
Sevgisiz,saygısız,namert ve paslanmış hayın bir bıçak!
Durgunluğum belki ondan.
Ya yorgunluğum!
Susturulmuş yada törpülenmiş insan tiplemesinde olmadığımdanmıdır bilmem.
Tavizkar duruşumun eşittiri suistimal edilmesimidir bilmem.
Saygılı oluşum ve bir merhabaya açık gönlümün kusurlarımıdır yaşadıklarım onuda bilmem.
Lakin;
Denilenleri yapmayıp,güçlüden olmayıp ve hep haklının kolunda olmamız vede ne olursa olsun hep Beşiktaşın menfaatlerini gözetmemiz (herkes göremesede);
Birilerini çook rahatsız etti.[1]
Çarşının son 4 senedir kendini ifade edebilme şansını yakalaması ve bunu çok iyi değerlendirebilmesinin ağır sancıları yeni yeni çıkmakta.
Haset,gaz,ihtiras,iftira hepsi bir yere toplamış bize saldırmakta.
Şer cephesinin bu teyakkuzuna eyvallahta,en büyük yara tam kaburgamın ortasında.
''İrlanda muhabbeti yani''
1982 yılından taa Liverpool maçına kadar olan sürede,basamakları teker teker tırmanmamız ve orada tavan yapmamız,tribün bileşkesinin,deneyiminin ve kültür birlikteliğinin önünde durulmaz bir zaferiydi.
Bugüne kadar,beceremediğimiz,yakalayamadığımız ve ulaşamadığımız tek bir şey vardı;
''Lojistik destek''
Ne yaparsak yapalım camia içinde evin yaramaz çocuğu hep bizdik.
Ellerin bizi göklere çıkarması bile ‘’nafile sevdalardı’’.
Beşiktaş camiasının lobisiz omurgası ve hatta zengin tahifesinin ne hikmettir bunu yeğlemesi,tribüne senelerce ‘’ayna’’ oldu.
Beşiktaş futbol takımının avrupaya açılamaması birçok insanı mutlu ediyorduysada,açılan ilk pencerede,perdenin kornişini kafalarına indirmemiz pek eğlenceli olmuştu.
Bu birilerini çook rahatsız etti.[2]
Çarşıyı ifade ederken bazı gerçekleri,örneğin;
Tribün gücünü cepte tutup,kongre gücününde bir o kadar olması ve bunu deşifre etmemiz nezleyi grip yaptı.
Ve bu birilerini çook rahatsız etti. [3]
İnsanların ne olursa olsun dimdik ayakta durmaya çalışan bu oluşumu parçalamak için bir ‘’putin’’e gitmedikleri kaldı!!!
Onların yapacağı hamleyi çok önceden görüyor,çok sonrasına ciddi ve güçlü bir hamle yapıyorduk.
Ama bir tek şeyi daha göremedik yada düşünemedik;
''Materyalizm''
Ülkeninde içinde bulunduğu bu ‘’materyalist akım’’ gencecik taraftarların beynine tek düzeliği empoze etti.
Elinde mikrofonuyla bir spiker yolda çevirdiği çocuğa soruyor.
-Carew nasıl futbolcu?
-Çok pahalı (Cevaba bakarmısın,sanki çocuk maliye müfettişi)
-Ailtonu nasıl buluyorsun?
-O paraya kimleri alırsın be abi (Sanki menejerin yandan ...... profili canım)
-Ahmet,Mehmet,Süreyya ……
-Benim paramla 5 para etmez
-Kardeşim topçuluğu nasıl topçuluğu…
Peki bu zihniyeti çocukların kafasına kim sokuyor?
Boyalı basın ve onun uzantıları
Nasıl?
E.onuda siz bulun artık.
Bizim gençliğimiz ve jenerasyonumuz bu tip işlerle hiç ilgilenmemişti.
Ne Walsh’u ne Wilson'u ne Mc Donald’ı ne Sellami'yi ne Ohen'i ne onu bunu ne sakaryadan gelen Hüseyini ne antepten alınan Ayhan'ı hiç birini ve hiçbirinde kulübü sorgulamadık.
Bizim işimiz Türkiye genelinde tribün üstünlüğü idi.
Ona uğraşıyorduk.
Ama ne zamanki adamcılık ve dernekçilik camiayı sardı işte o zaman fırsat ve fesat tellallari devreye girdi.
Uyandık ve karşı durmaya kalktık.
Yolun sonu dendi.
Kim tarafından
Bilinmezi bol bilinmezler tarafından.
Gayrı ‘’yolun sonu’’ onların yorumudur beni ilgilendirmez ama dedikya haset,fesat,ihtiras aynı ''ata'' binmişlerdi.
Üstüne üstlük buna en büyük çanağı,Beşiktaşımın yetiştirdiği,Beşiktaş sayesinde ekmek yiyen yazıcı takımı tuttu.
Benim gazetede yazı yazmamı bile çekemediler.
Anlayın gayrı.
Bir şeyleri düzeltelim dedik,omuzlarımdan tutup yukarı çekeceklerine paçalarıma yapışıp aşağı çekmeye çalıştılar.
Çıktığım programlarda,gittiğim panellerde ve yazdığım yazılarda gücümü tribünden alıyordum.
Tribün bana bende tribüne sıkı sıkı sarılmıştık.
İzmir'de,Ankara'da,Antep'te,Mardin'de,Tekirdağ'da,Kıbrıs'ta,ülkenin her bir yanında sevgi seliyle karşılaşıyorduk.
Bu birilerini çook rahatsız etti.[4]
Ülkenin sayılı üniversiteleri tarafından sayısız davet aldım.Kolay kolay kimseye nasip olmayacak kalabalıklara hitaben konuşma yaptım.
Bu birilerini çook rahatsız etti.[5]
Fotoğrafımız dergilere kapak,ismimiz programlara kayıt olunca
Bu birilerini çook rahatsız etti.[6]
Alenin nesinden rahatsız oluyorlardıki,7’den 70’ e herkese açık bir gönülden neden çekiniyorlardıki.
Gümbür gümbür gelen ayak sesinden ürktüler herhalde.
Anlatsam masal olur ya,Adile Teyzeye saygısızlık etmeyelim.
Tarafsız bütün köşe yazarları,Çarşıyı köşesine taşıyınca
Bu birilerini çook rahatsız etti.[7]
Çarşıya bir gömlek giydirmek istediler.Çarşı bir ruhtur,hisseden herkes çarşıdır ve asla bedene indirgenemez dedik.
Bu birilerini çook rahatsız etti.[8]
Liverpool resmi sitesi Beşiktaş tribün şovundan resmen para kazandı.
Bu birilerini çook rahatsız etti.[9]
Çarşının tribün desteği ve görselliği genelde kapalı tribünde olduğu için bunu canlı
görmek isteyenler diğer tribünlere gitti.
Buda birilerini çook rahatsız etti.[10]
Ve karaladığım bu sayfalarda birilerini rahatsız edecek.
Lakin,
Lakin siz ‘’ammmaaann’’rahat edin.
Kılınızı bile kıpırdatmayın.!!!??
Ancak yazın(!),çizin(!),makara yapın(!),kavga edin(!),hor görün(!),hoş görünün(!) ama hiç faal duruma geçmeyin emi!!!
Arkadaşlar;
Aklınıza geleni ve yapmak istediğinizi,korkularınıza rehin bırakmayın.
Korkularımıza değil,sevdiklerinize değer verin.Eğer korkularınız özgürlüğünüzü elinizden alırsa,en azından sevdiklerinize alacaklı olursunuz.
Ve en azından vicdanınız rahatlar.
Hayatınızda değer verdiğiniz ve sevdiğiniz ne varsa ona sahip çıkın.
Ve onu korkularınıza ‘’asla’’ teslim etmeyin.
Ve sevdiklerinizi kırarsanız
Çok rahatsız olan birileri varya
Onları çoook mutlu edersiniz.
•